Sözler | Yirmi Dokuzuncu Söz
Hakîm-i Ezelî, inâyet-i sermediye ve hikmet-i ezeliyenin iktizâs? ile, şu dünyay?, tecrübeye mahal ve imtihana meydan ve Esmâ-i Hüsnâs?na ayna ve kalem-i kader ve kudretine sayfa olmak için yaratm?ş. - Ve tecrübe ve imtihan ise neşv ü nemâya sebeptir.
- O neşv ü nemâ ise, istidadlar?n inkişaf?na sebeptir.
- O inkişaf ise, kabiliyetlerin tezâhürüne sebeptir.
- O kabiliyetlerin tezâhürü ise hakâik-? nisbiyenin zuhuruna sebeptir.
- Hakâik-? nisbiyenin zuhuru ise Sâni-i Zülcelâlin Esmâ-i Hüsnâs?n?n nukuş-u tecelliyât?n? göstermesine ve kâinat? mektubât-? Samedâniye sûretine çevirmesine sebeptir.
?şte şu s?rr-? imtihan ve s?rr-? teklif iledir ki, ervâh-? âliyenin elmas gibi cevherleri, ervâh-? sâfilenin kömür gibi maddelerinden tasaffî eder, ayr?l?r.
?şte, bu mezkûr s?rlar gibi daha bilmediğimiz çok ince, âlî hikmetler için, âlemi bu sûrette irâde ettiğinden, şu âlemin tegayyür ve tahavvülünü dahi o hikmetler için irâde etti. Tahavvül ve tegayyür için z?dlar? birbirine hikmetle kar?şt?rd? ve karş? karş?ya getirdi. Zararlar? menfaatlere mezc ederek, şerleri hay?rlara idhâl ederek, çirkinlikleri güzelliklerle cem' ederek hamur gibi yoğurarak şu kâinat? tebeddül ve tegayyür kanununa ve tahavvül ve tekâmül düsturuna tâbi k?ld?. Vaktâ ki, meclis-i imtihan kapand?, tecrübe vakti bitti, Esmâ-i Hüsnâ hükmünü icrâ etti, kalem-i kader mektubât?n? tamam?yla yazd?, kudret nukuş-u san'at?n? tekmil etti, mevcudât vezâifini ifâ etti, mahlûkat hizmetlerini bitirdi, her şey mânâs?n? ifade etti, dünya âhiret fidanlar?n? yetiştirdi, zemin Sâni-i Kadîrin bütün mu'cizât-? kudretini, umum havârik-? san'at?n? teşhir edip gösterdi, şu âlem-i fenâ sermedî manzaralar? teşkil eden levhalar? zaman şeridine takt?, o Sâni-i Zülcelâlin hikmet-i sermediyesi ve inâyet-i ezeliyesi o imtihan neticelerini, o tecrübenin neticelerini, o Esmâ-i Hüsnân?n tecellîlerinin hakikatlerini, o kalem-i kader mektubât?n?n hakâik?n?, o numûne-misâl nukuş-u san'at?n?n as?llar?n?, o vezâif-i mevcudât?n faydalar?n?, gâyelerini, o hidemât-? mahlûkat?n ücretlerini ve o kelimât-? kitâb-? kâinat?n ifade ettikleri mânâlar?n hakikatlerini ve istidad çekirdeklerinin sünbüllenmesini ve bir mahkeme-i kübrâ açmas?n? ve dünyadan al?nm?ş misâlî manzaralar?n göstermesini ve esbâb-? zâhiriyenin perdesinin y?rtmas?n? ve her şey doğrudan doğruya Hâl?k-? Zülcelâline teslim etmesi gibi hakikatleri iktizâ etti; ve o mezkûr hakikatleri iktizâ ettiği için kâinat? dağdağa-i tegayyür ve fenâdan, tahavvül ve zevâlden kurtarmak ve ebedîleştirmek için o z?dlar?n tasfiyesini istedi ve tegayyürün esbâb?n? ve ihtilâfât?n maddelerini tefrik etmek istedi; elbette k?yâmeti koparacak ve o neticeler için tasfiye edecek. ?şte şu tasfiyenin neticesinde, Cehennem, ebedî ve dehşetli bir sûret al?p, tâifeleri -1- tehdidine mazhar olacak. Cennet ebedî, haşmetli bir sûret giyerek ehil ve ashâb? -2- hitab?na mazhar olacak
Kardeş inş. devam edeceğiz ...