23. Söz;
"Eğer kat-ı intisabdan ibâret olan küfür insanın içine girse, o vakit bütün o mânidar nukuş-u esmâ-i İlâhiye karanlığa düşer; okunmaz. Zîrâ, Sâni unutulsa, Sânia müteveccih mânevî cihetler de anlaşılmaz; âdetâ baş aşağı düşer. O mânidar âlî sanatların ve mânevî âlî nakışların çoğu gizlenir; bakî kalan ve göz ile görülen bir kısmı ise, süflî esbâba ve tabiata ve tesadüfe verilip, nihayet sukut eder."
Akla şöyle bir sual gelmekte; kafir yaratıcıyı tanımadığından esma-i İlahiyeyi göremez, göz ile görünen bir kısmınıda esbaba havale eder, ancak bu hal kafirin Rabbimizin esmasına ayine olmasına mani deildir.Halbuki üstad bir önceki paragrafta "Eğer, nur-u imân, içine girse, üstündeki bütün mânidar nakışlar o ışıkla okunur." demekte. Halbuki bir mümin kafire baktığında onda da Mevlanın nice isminin tecellilerini temaşa edebilir? Kafirin imansızlığı esmaya ayine olmasına nasıl mani olur?