Mevlana bu zamanda gelseydi Risale-i Nur’u, Bediüzzaman onun zaman?nda gelseydi yine Risale-i Nur’u yazard? ?????
Ezeli gerçek çağlar boyunca değişmedi ve de değişmeyecek. ?nsan?n bu temel aray?ş?n?n özü ayn?, ihtiyaçlar? ayn?.Nerede olduğunu ve niçin olduğunu anlama ihtiyac? hiç bitmedi insan?n.
Münazaratta dinin Padişaha, memurlara ve askerlere b?rak?lamayacak kadar umumun mal? olduğunu anlat?r. Asr-? saadetten sonraki dini tekelleşme avam olan çoğunluğun cehlini netice vermiştir. Said Nursi Risaleleri ile bu bin y?ll?k tozlanman?n üstündeki kiri, pas? atmak, ?slam? özdeki ç?plakl?ğ? ile ortaya koymak istemiştir. Bunu da halk?n anlayabileceği, konuşulan dil ile yapmaya çal?şm?şt?r
Risalelerin temel prensibi, insan?n gerçeğini inkar etmeden, varl?ğ?n? ve duruşunu sorgulamakt?r. Said Nursi bunun içindir ki kendi gelgitlerini, değişimlerini, insani zaaflar?n? çok aç?k yüreklilikle ortaya koymuştur. Kur’an’?n bu ihtiyaçlar?na nas?l cevap verdiğini irdelemiştir. Kopuşlar?m?z?, ç?kmazlar?m?z?, bilinmezlerimizi, gözyaşlar?m?z? sorgulam?şt?r. Bu, insan?n ezeli gerçekliğinin ifadesidir. Nerede, niçin, nas?l olduğunun beyin zonklamas?d?r. ?nsan?n ç?kmazlar? bin y?l önce de, beş yüz y?l önce de, geçen as?rda da hep ayn?d?r. Biraz şekil ve elbise değişikliği söz konusudur. Son söz: Bediüzzaman Mevlana zaman?nda, bin y?l önce de gelseydi Risale-i Nur yazard?. Çünkü iman zaaf? her dönemde vard?, insanlar?n imanlar?n? takviyeye her zaman ihtiyaç vard?. Risaleler esma talimi ve marifetullah nurlar? ile cihanşümul bir eserdir. Onu sadece yaşad?ğ?m?z as?rla s?n?rland?rmak ona haks?zl?k etmek demektir. Çünkü Risale-i Nur çok insan, hep insan, daima insan… Ne zaman insan f?trat? değişir, imana, Kur’an’a ihtiyaç kalmaz, o zaman Risale-i Nur’a da ihtiyaç kalmaz. Bediüzzaman bugün de gelse, bin y?l önce de gelse sadece Risale-i Nur’lar? yazard?.
11-9-2006 karakalem