Konu: Manaların Kalbden Çıkınca Suretlerden Çıplak Hayale Girmesi?

Abdulbaki Nickli Üyeden Alıntı

Son olarak fikir itikat mertebesine ulaş?rsa işte kemalata ermiş olur ve salabete kavuşmuştur.Risale-i Nur hakikatleri işte bu salabet-i imaniye mertebesini taş?r.Onun için hakikat mesleğine lay?kt?r.Risale-i Nur mesleği de hakikat mesleğidir,talebeleride salabet-i imaniyeye kavuşurlar.Onun için en tesirli,hatas?z,selametli yol bu zamanda Risale-i Nur yoludur der Üstad.

Hocam’a teşekkür ederim.
“?limde iz’ân-? kalb olmazsa, cehildir. ?ltizam başka, îtikad başkad?r.” Hakikat çekirdekleri

Anlat?lan ya da mevzu yap?lan ilim, itikad atmosferindeki netleşmiş ve akl?n ve kalbin imtizac?yla karar k?l?nm?ş ilim olmal?d?r. Aksi takdirde itikad iklimindeki manalar olmayacağ?ndan taassub, nasipsizlik vs. gibi durumlar zuhur edebilecekdir. Bu nedenle Üstad?m?z alimler için şu tasviri ve tavsiyeyi yapm?şt?r:

“Âlim-i mürşid, koyun olmal?; kuş olmamal?. Koyun, kuzusuna süt; kuş, yavrusuna kay verir.” Hak. Çek.

?şte bu sebepledir ki Üstad?m?z tefekkür dünyam?zda yukar?da zihindeki merhaleleri yaşamay?p da berzahlarda tak?l? kalmam?z için Rabbimizin inayeti ve Kur’an’?n bir i’caz?yla eserlerde bu itikad dünyas?ndaki manalara bizi direk muhatap k?lm?şt?r. Ezcümle:

Her derde lây?k devây? ihsan eden Hakîm-i Rahîm olan Zât-? Zülcelâl, Kur’ân-? Kerîmin en parlak mazhar-? i’câz?ndan olan temsilât?ndan bir şulesini, acz ve zaaf?ma, fakr ve ihtiyac?ma merhameten, hizmet-i Kur’ân’a ait yaz?lar?ma ihsan etti.
Felillâhilhamd, s?rr-? temsil dürbünüyle, en uzak hakikatler gayet yak?n gösterildi.

Hem s?rr-? temsil cihetü’l-vahdetiyle, en dağ?n?k meseleler toplatt?r?ld?.
Hem s?rr-? temsil merdiveniyle, en yüksek hakaike kolayl?kla yetiştirildi.
Hem s?rr-? temsil penceresiyle, hakaik-i gaybiyeye, esâsât-? ?slâmiyeye, şuhuda yak?n bir yakîn-i imaniye hâs?l oldu.
Ak?l ile beraber vehim ve hayal, hattâ nefis ve hevâ teslime mecbur olduğu gibi, şeytan dahi teslim-i silâha mecbur oldu.
28. mekt

Nasıl ki aynada yılanın sureti ısırmaz ve ateşin misali yandırmaz ve murdarın aksi telvis etmez. Öyle de, hayal veya fikir aynasında küfriyâtın ve şirkin akisleri ve dalâletin gölgeleri ve şetimli çirkin sözlerin hayalleri itikadı bozmaz, imanı tağyir etmez, hürmetli edebi kırmaz. Çünkü meşhur kaidedir ki, "Tahayyül-ü şetim şetim olmadığı gibi, tahayyül-ü küfür dahi küfür değil ve tasavvur-u dalâlet de dalâlet değil."

Görülüyor ki Üstad ?sm-i Hakime mazhard?r. Risale-i Nurlarda Hikmet isminin bir tecellisidir.

Tahayyül ile itikad aras?ndaki yolculuk ink?taa ugramadan sağl?kl? bir şekilde devam ederse o zaman hikmet zuhur eder.

O hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse ona çok hay?rl? birşey verilmiş demektir. Bunu ancak ak?l sahipleri düşünüp anlayabilirler. Bakara/269

BU anlamda risalelerdeki kelimelerin kullanılması da çok anlamlıdır. Kalbi atmosferdeki itikad dünyasının manaları rast gele kelimelerle ifade edilemeyeceğinden ve oradaki külli manalara zulüm olmasın diye; o mana iklimini yansıtmak için o kelimeler özellikle seçilmiştir. Ezcümle:

Bu risalelerin ibarelerindeki işkâl ve iğlâkın, keyif için ihtiyarımdan çıkmış olduğunu zannetme. Çünkü, bu risale, dehşetli bir zamanda, nefsimin hücumuna karşı yapılan âni ve irticâlî bir münakaşadır. Kelimeleri, o müthiş mücadele esnasında zihnimin eline geçen dikenli kelimelerdir. O, ateşle nurun karıştıkları bir hengâmda, başım dönmeye başlıyordu. Kâh yerde, kâh gökte, kâh minarenin dibinde, kâh minarenin şerefesinde kendimi görüyordum. Çünkü, tâkib ettiğim yol, akılla kalb arasında yeni açılan berzahî bir yoldur. Akıldan kalbe, kalbden akla inip çıkmaktan bîzar olmuştum. Bunun için, bir nur bulduğum zaman, hemen üstüne bir kelime bırakıyordum. Fakat, o nurların üstüne bıraktığım kelime taşları, delâlet için değildi. Ancak, kaybolmamak için birer nişan ve birer alâmet olarak bırakırdım. Sonra baktım ki, o zulmetler içinde bana yardım eden o nurlar, Kur’ân güneşinden ilham edilen misbah ve kandillerdi. Mes. Nur.

mânâlar, münezzeh ve temiz iseler, sûretler mülevves ve rezil ise, giymek yoktur; fakat, temas var.
burda mana temiz suret pis suret olursa... örneğin;Bakara suresi 223. ayetinin meali işitildğinde mana nezih oluşan suretler pis olabilir. burda nasıl bir temas var... temas tan kast edilen nedir

Binler , milyonlar maşallah barekallah ! ! !

Kemal -i lezzet ile istifade ve istifaza ettim.


not : ' acizizfakiriz ' abinin dikkatlerimizi çektiği mevzu ;
yani ,
Risale-i Nur ' da istimal edilen kelimelerin sahip olduğu azim hasiyete dair olan mevzu çok çok mühim . Çok istifade ettim.
Gerçekten Risale-i Nur haricinde kendi kafam?zdan kulland?ğ?m?z kelimeler çok yavan geliyor. ?nşallah Nur ' larla hemhal ola ola zikrimiz - fikrimiz daima Nur olur .

acizizfakiriz Nickli Üyeden Alıntı

BU anlamda risalelerdeki kelimelerin kullanılması da çok anlamlıdır. Kalbi atmosferdeki itikad dünyasının manaları rast gele kelimelerle ifade edilemeyeceğinden ve oradaki külli manalara zulüm olmasın diye; o mana iklimini yansıtmak için o kelimeler özellikle seçilmiştir. .

Çok güzel .

Hepinizden Allah razı olsun konu ağır olduğu için anlamamın kıtlığıda buna eklenince üstünde birazdaha düşünmem gerek ufak bir ana fikir çıkardım fakat
aklımı bu cevaplarla tatmin edene kadar bu konu üzerinde durmalıyım