Konu Kapatılmıştır
1. Sayfa - Toplam 12 Sayfa var 1 2 3 11 ... SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 10 ve 115

Konu: Sonra Gelecek O Mübarek Zat Hoca Efendi mi?

  1. #1
    Pürheves mamafih - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2007
    Mesajlar
    154

    Standart Sonra Gelecek O Mübarek Zat Hoca Efendi mi?

    Ümmetin beklediği, âhirzamanda gelecek zâtın üç vazifesinden en mühimi ve en büyüğü ve en kıymettarı olan iman-ı tahkikîyi neşir ve ehl-i imanı dalâletten kurtarmak cihetiyle, o en ehemmiyetli vazifeyi aynen bitemâmihâ Risale-i Nur’da görmüşler. İmam-ı Ali ve Gavs-ı âzam ve Osman-ı Hâlidî gibi zatlar, bu nokta içindir ki, o gelecek zatın makamını Risale-i Nur’un şahs-ı mânevîsinde keşfen görmüşler gibi işaret etmişler. Bazan da o şahs-ı mânevîyi bir hâdimine vermişler, o hâdime mültefitane bakmışlar. Bu hakikatten anlaşılıyor ki, sonra gelecek o mübarek zat, Risale-i Nur’u bir programı olarak neşir ve tatbik edecek.
    O zatın ikinci vazifesi, şeriatı icra ve tatbik etmektedir. Birinci vazife, maddî kuvvetle değil, belki kuvvetli itikad ve ihlâs ve sadakatle olduğu halde, bu ikinci vazife gayet büyük maddî bir kuvvet ve hakimiyet lâzım ki, o ikinci vazife tatbik edilebilsin.
    O zatın üçüncü vazifesi, hilâfet-i İslâmiyeyi ittihad-ı İslâma bina ederek, İsevî ruhanîleriyle ittifak edip din-i İslâma hizmet etmektir. Bu vazife, pek büyük bir saltanat ve kuvvet ve milyonlar fedakârlarla tatbik edilebilir. Birinci vazife, o iki vazifeden üç-dört derece daha ziyade kıymettardır. Fakat o ikinci, üçüncü vazifeler pek parlak ve çok geniş bir dairede ve şaşaalı bir tarzda olduğundan, umumun ve avâmın nazarında daha ehemmiyetli görünüyorlar. İşte o has Nurcular ve bir kısmı evliya olan o kardeşlerimizin tâbire ve tevile muhtaç fikirlerini ortaya atmak, ehl-i dünyayı ve ehl-i siyaseti telâşe verir ve vermiş; hücumlarına vesile olur. Çünkü, birinci vazifenin hakikatini ve kıymetini göremiyorlar; öteki cihetlere hamlederler.


    bu mektubda sonra gelecek olan şahısın Hoca Efendi olduğu söyleniyor. ki kendisi Üstad 'dan sonra geldiği için...
    bu konuda aydınlatırmısınız
    Talebeliğin özelliği ve şartı: Sözler’i kendi malı ve telifi gibi hissedip sahip çıkmak, onları hayatının en önemli vazifesi bilmek ve onları neşretme hizmetini yapmak.

  2. #2
    Ehil Üye ademyakup - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    8.211

    Standart

    sonra gelecek o mübarek zat, Risale-i Nur’u bir program? olarak neşir ve tatbik edecek.

    hocaefendi risalei nuru NEŞ?R VE TATB?K ETMED?Ğ? ?Ç?N..

    diyaloğla uğraşt?ğ? için..

    değildir'''''!!!!
    iman insanı insan eder, belki sultan eder..

  3. #3
    Ehil Üye ademyakup - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    8.211

    Standart

    sonra kelimesinden önce gelen cümlelere dikkat et...

    anlat?lan, o gelecek zat?n...üstad hazretleri olduğu anlaş?l?yor!!!!
    iman insanı insan eder, belki sultan eder..

  4. 11.10.07 14:13

    Yasaklı Üye


  5. #4
    Ehil Üye ademyakup - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    8.211

    Standart

    sonra gelecek zat ÜSTADIN KEND?S?D?R..

    dikkatle okuyal?m..
    iman insanı insan eder, belki sultan eder..

  6. #5
    Ehil Üye karatoprak1975 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Yaş
    48
    Mesajlar
    1.126

    Standart

    hoca efendi hüsn-ü zan edilecek şahsiyet her insan gibi kendisininde hatalar?

    olabilir Ama izlenimime göre Bediüzzaman hazretleri gibi dik duruşlar

    sergilemiyor fakat bundada sui zanna düşmek istemiyorum elbet hoca

    efendinin iyi niyetli düşünceleri vard?r Allah hizmetlerini daim etsin

  7. #6
    Pürheves mamafih - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2007
    Mesajlar
    154

    Standart

    Hoca Efendinin düşünülmesinin nedeni ibarede geçen

    Birinci vazife, maddî kuvvetle değil, belki kuvvetli itikad ve ihlâs ve sadakatle olduğu halde, bu ikinci vazife gayet büyük maddî bir kuvvet ve hakimiyet lâzım ki, o ikinci vazife tatbik edilebilsin.

    maddi anlamda muvaffak olduğu bilinmesinden olabilir. Malum bugün birçok kolej mevcut. Turkiyedede FEM in varlığı inkar edilemez.

    kim ya da ne olursa olsun Allah kabul etsin demek borcumuzdur.
    Talebeliğin özelliği ve şartı: Sözler’i kendi malı ve telifi gibi hissedip sahip çıkmak, onları hayatının en önemli vazifesi bilmek ve onları neşretme hizmetini yapmak.

  8. #7
    Yönetici SeRDeNGeCTi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2006
    Bulunduğu yer
    Ankara
    Yaş
    38
    Mesajlar
    5.901

    Standart

    Konu ile bağlant?s? olmayan mesajlar silinmiştir...
    Anlamını Bilmediğiniz Kelimelerin Üzerine Çift Tıklayınız...

    Sual: Belki onlar eski hali istiyorlar?
    Cevap: Size kısa bir söz söyleyeceğim; ezber edebilirsiniz: İşte, eski hal muhal; ya yeni hal veya izmihlâl...
    (Bediüzzaman Said Nursi)


    Ne hayal, ne kuruntu hakikat istiyorum.
    Hakikat, hakikat, hakikat istiyorum!.. (Osman Yüksel SERDENGEÇTİ)




  9. #8
    Ehil Üye Abdulbaki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2006
    Yaş
    60
    Mesajlar
    3.610

    Standart

    Alıntı mamafih Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ümmetin beklediği, âhirzamanda gelecek zâtın üç vazifesinden en mühimi ve en büyüğü ve en kıymettarı olan iman-ı tahkikîyi neşir ve ehl-i imanı dalâletten kurtarmak cihetiyle, o en ehemmiyetli vazifeyi aynen bitemâmihâ Risale-i Nur’da görmüşler. İmam-ı Ali ve Gavs-ı âzam ve Osman-ı Hâlidî gibi zatlar, bu nokta içindir ki, o gelecek zatın makamını Risale-i Nur’un şahs-ı mânevîsinde keşfen görmüşler gibi işaret etmişler. Bazan da o şahs-ı mânevîyi bir hâdimine vermişler, o hâdime mültefitane bakmışlar. Bu hakikatten anlaşılıyor ki, sonra gelecek o mübarek zat, Risale-i Nur’u bir programı olarak neşir ve tatbik edecek.
    O zatın ikinci vazifesi, şeriatı icra ve tatbik etmektedir. Birinci vazife, maddî kuvvetle değil, belki kuvvetli itikad ve ihlâs ve sadakatle olduğu halde, bu ikinci vazife gayet büyük maddî bir kuvvet ve hakimiyet lâzım ki, o ikinci vazife tatbik edilebilsin.
    O zatın üçüncü vazifesi, hilâfet-i İslâmiyeyi ittihad-ı İslâma bina ederek, İsevî ruhanîleriyle ittifak edip din-i İslâma hizmet etmektir. Bu vazife, pek büyük bir saltanat ve kuvvet ve milyonlar fedakârlarla tatbik edilebilir. Birinci vazife, o iki vazifeden üç-dört derece daha ziyade kıymettardır. Fakat o ikinci, üçüncü vazifeler pek parlak ve çok geniş bir dairede ve şaşaalı bir tarzda olduğundan, umumun ve avâmın nazarında daha ehemmiyetli görünüyorlar. İşte o has Nurcular ve bir kısmı evliya olan o kardeşlerimizin tâbire ve tevile muhtaç fikirlerini ortaya atmak, ehl-i dünyayı ve ehl-i siyaseti telâşe verir ve vermiş; hücumlarına vesile olur. Çünkü, birinci vazifenin hakikatini ve kıymetini göremiyorlar; öteki cihetlere hamlederler.


    bu mektubda sonra gelecek olan şahısın Hoca Efendi olduğu söyleniyor. ki kendisi Üstad 'dan sonra geldiği için...
    bu konuda aydınlatırmısınız
    Kardeşim o bahsedilen şahıs maddi bir şahıs değil.Risale-i Nurların şahs-ı manevisini temsil eden manevi şahıstır.Onun için sonra gelecek ibrelerini bir şahsa tatbik etmek Risale-i Nur terminolojine ve metoduna uygun düşmez.

    Şimdi şöyle düşünelim.Bir devlet milli eitim sistemi için uzun tedkikat ile her ders için hayatın bütün alanlarını kapsayacak programlar hazırlıyor.Hem de bu programların hazırlanması uzun tedkikat ve zaman diliminde hazırlanıyor.Bu progrmlar hazırlandıktan sonra hazırlayan devlet diyor ki bundan sonra gelen zat veya zatlar bu programları hayata program yapacaklar ve tatbik edeceler.Ve bundan sonra gelen milli eğitim ile ilgili bütün birimler ve öğretmenler bu programı hayata tatbik etmek için çalışıyorlar.Bunda anlaşılmayacak ve iltibas edilecek bir durum olmamalıdır.

    Şimdi bu programı hazırlayan şahıs kenndisinden sonra gelenleri işaret etse ve sonra gelecek o şahıs veya şahıslar dese bu hakikati değiştirmez ki.Sonra gelenler bir kişi olmayacağı için elbetteki o gelecek kişiler için şahs-ı manevi nazara verilecektir.Çünkü programı yapan ve hazırlayan o programı uygulayandan daha küçük olamaz.Bu sır gereğince bundan sonra bu makamı bir şahsa vermek ve şahıs beklemek bu ahirzaman asrındaki şahs-ı manevi düsturlarına uygun olmaz.

    Şimdi elimizde Risale-i Nur gibi bir program varken ve bunun hayata tatbikatını onun şahsı manevisi tatbik edecekken bu vazifeyi bir şahsa vermek uygun düşmüyor.İşte Üstadın yukarıdaki ifadelerimize delil olacak cümleleri.

    1.Çok defa mektuplarımda işaret ettiğim gibi, Mehdî-i Âl-i Resulün temsil ettiği kudsî cemaatinin şahs-ı mânevîsinin üç vazifesi var. (Emirdağ Lâhikası)

    2.Bu zaman cemaat zamanıdır. Ehemmiyet ve kıymet, şahs-ı manevîye göre olur. Maddî ve ferdî ve fâni şahsın mahiyeti nazara alınmamalı.

    3.Lillâhilhamd, Risaletü'n-Nur, bu asrı, belki gelen istikbali tenvir edebilir bir mucize-i Kur'âniye olduğunu çok tecrübeler ve vâkıalarla körlere de göstermiş.(Kastamonıu Lâhikası)

    4.Halbuki şu zaman cemaat zamanıdır, şahıs zamanı değil.
    Şahıs ne kadar dâhi ve hattâ yüz dahi derecesinde olsa, bir cemaatin mümessili olmazsa, bir cemaatin şahs-ı mânevîsini temsil etmezse, muhalif bir cemaatin şahs-ı mânevîsine karşı mağlûptur.

    Şu zamanda, kuvvet-i velâyeti ne kadar yüksek olursa olsun, böyle bir cemaat-i beşeriyenin ifsâdât-ı azîmesi içinde nasıl ıslah eder?

    Eğer Mehdînin bütün işleri harika olsa, şu dünyadaki hikmet-i İlâhiyeye ve kavânin-i âdetullaha muhalif düşer.(Yirmi Dokuzuncu Mektup)

    5.Ben onların nazarında Risale-i Nur ve şakirtlerdeki şahs-ı mânevîsinin mümessili ve nümunesi olmam cihetiyle onların sebeb-i teşvikleri olan o harika hüsn-ü zanlarını ve kuvve-i mâneviyelerini kırmak, maslahat değildir. (Emirdağ Lâhikası)

    Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. (Bediüzzaman)


  10. #9
    Ehil Üye ademyakup - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    8.211

    Standart

    çok güzel baki abi..
    iman insanı insan eder, belki sultan eder..

  11. #10
    Ehil Üye gulsah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2.641

    Standart

    Baki ağabey ;
    bilinçli yada bilinç alt? olarak ?srarla ' bir zat ' beklentisi sizce neden bukadar dillerde pelesenk oluyor ?

    Asla böyle bir beklenti içerisinde olan kardeşlerimi yarg?lamak manas?nda sormuyorum ama genel olarak böyle söylem çok istimal ediliyor .

    Cidden o kadar çok merak ettiğim bir husus var ki :
    Yani buradaki tüm kardeşlerle , ben ; ayn? eserleri okuyoruz.
    Devaml? ayn? paragraflara muhatab oluyoruz , ayn? kaynaklardan besleniyoruz ama gelin görün ki menfi tefrikaya sebep olacak boyutlarda farkl?laşmalara düşebiliyoruz. Mesela bu şah?s beklentisi konusu buna bir örnek olabilir.
    Şimdi siz ferdi mücadele devrinin bittiğine dair haşa kafan?zdan değil Risale-i Nurlardan bölümler eklediniz , şahs-? manevi diye adland?r?lan ve küfür ile bu asra ve gelecek as?rlara uygun yeni bir mücadele metodunu anlat?yorsunuz.

    Israrla bir şah?s beklentisinin alt?nda ben şöyle dehşetli bir sebep görüyorum :

    Bu sebep ile bu beklenti içerisinde düşen kardeşlerimi neredeyse mazur görüyorum çünkü
    Mağlesef biz Nur cemaati olarak uhuvvet düsturlar?n? muhafaza edemeyip , o düsturlar? yanl?z kendi cemaatine mensub kardeşlerine has k?lmak şeklinde -fark?nda olmadan- hazmettiğimizden candan , samimi bir uhuvvet kurulam?yor , böyle bir uhuvvet ve bütünlük olmad?ğ? için azametli bir şahs-? manevi vücuda gelmiyor. Bu dehşetli as?rda ancak son derece kuvvetli bir şahs-? manevi laz?m ki küfürle mücadele edilsin işte böyle bir şahs-? manevi oluşamad?ğ? için ( belki oluşmuştur ama ben göremiyorum , siz görebiliyor musunz ? ) şahs-? manev ikavram? hakk?yla anlaş?lam?yor nekadar tesirli ve etkili bir metod olduğu bilinemiyor çünkü örneği yok ki yada var ama cidden zay?f düşüyor.

    Bence Nur ' cular hangi cemaatten olursa olsun candan - samimi bir uhuvvet kurmad?ğ?m?z müddetçe böyle şah?s beklentileri devam edecek .

    Size çok ac? verici bir örnek vermek istiyorum . Ben bu tarz şeyleri duyunca kan beynime s?çr?yor ve ağlamak istiyorum sizde ağlay?n :
    mesela izdivac hususunda başka bir cemaatten k?z yada erkek bir nurcu istendiği zaman şöyle deniliyor bu istekde bulunan kimslere cemaatten deniliyor ki '' keşke ayn? dava yoldaş? olsayd? ''
    Düşünebiliyor musunuz ? Başka bir cemaatten diye '' ayn? dava yoldaş? '' olarak görülmüyor . E şimdi biz kalkal?m '' şahs-? manevi'' den bahsedelim .

    Soruyorlar '' ya bu şahs-? manevi nedir hani biz göremiyoruz ? ''

    Siz nas?l düşünüyorsunuz ?

    ''Şahsın üslub-u beyanı , şahsın timsal-i şahsiyetidir.

    Ben ise :

    gördüğünüz veya işittiğiniz gibi , halli müşkil bir muammayım ''

    Said Nursi


Konu Kapatılmıştır

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Hoca Efendi:Kim Kurtaracak Vaazı
    By vputin1986 in forum Klip, Video, Film ve Animasyon
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 21.08.15, 22:42
  2. Hoca Efendi Bir Kıssa Anlatıyor
    By vputin1986 in forum Klip, Video, Film ve Animasyon
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 11.01.08, 09:13
  3. Hoca Efendi: Yangin Vaar
    By vputin1986 in forum Klip, Video, Film ve Animasyon
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 07.01.08, 16:12
  4. Hoca Efendi Hakkında
    By asyam in forum Gündem
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 25.07.06, 20:37

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Var
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0